Sevgi
Küçük kız, annesiyle yürürken birden durdu. Yoldaki bir bisiklet, dikkatini çekmişti. Bisiklette, bir adamla kızı bulunuyordu. Yaşı da her halde onun kadardı. Bisikletteki kız, arkadaki bir minderin üzerindeydi. Düşmemek için babasına sıkı sıkı sarılmış ve soğuktan pembeleşen yanaklarını, onun sırtına dayamıştı. Adamın ara sıra yana dönerek söylediği sözler, küçük kızı kıkır kıkır güldürüyordu.
Kaldırımdaki kız, bisikletin arkasından bakarken, annesi çıkışarak:
-Evdeki bisikletler, az geliyor her halde!. dedi. Ama eğer beğendiysen, baban ondan da alır.
Kız, yumuşak bir sesle:
-Ben bisiklete değil, kıza bakmıştım!. dedi. Babası o durumda bile kendisiyle sohbet ediyor da…
Annesi, küçük kızı hiç duymamış gibiydi. Onun kürklerle çevrili şapkasını düzeltip:
- Arkadaşların, okula gitmek için, bu havada bile yürüyor, dedi. Halbuki baban, işe giderken de olsa, birkaç dakikasını ayırıp, seni mercedesiyle bırakıyor.
Kızın gözü hala bisikletteydi. Kadın, yine alaycı bir tavırla:
-İstersen, baban da seni bisikletle götürsün, diye devam etti. Ne de güzel yakışır, öyle değil mi?
Küçük kız, inci taneleri gibi süzülen gözyaşlarını annesinden saklamaya çalışırken:
- Çok isterdim, diye cevap verdi. Belki de öylelikle, babama sarılırdım.